Atatürk’ün Bağışladığı Toprakları Cezaevi Yaptık!

IMG_8717“Tarım Topraklarını Çiftçi mi Koruyacak?” başlıklı yazımızda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın tarım arazilerinin korunmasına ilişkin kamu spotunu eleştirirken, tarım topraklarının tam ortasına yapılan bir tesisten ayrı bir başlık halinde bahsedeceğimizi duyurmuştuk.

Herkesin bildiği gibi, Tarsus Ovası, Berdan Nehri’nin suladığı bir alanda ve binlerce yıllık alüvyonlarla oluşmuş, dünyanın en önemli tarım bölgesidir. Bölgede bulunan arazilerin tamamında tarım yapılmaktadır. Köylerde ise tarımla uğraşan çiftçiler yaşamaktadır.

Bir süre önce bu bölgede 10 bin dönümlük bir alan havaalanı yapılmak üzere kamulaştırıldı. Yetkililer yapılacak havaalanının Adana ve Mersin’e hitap edeceğini ve aynı zamanda tarım ürünlerinin naklinin sağlanacağını, kargo uçaklarının inip kalkacağını belirttiler. Bu açıklama bölge çiftçileri tarafından tarımın gelişmesine katkı sağlayacağı düşüncesi ile makul karşılandı ve tepki gösterilmedi.

IMG_8714Ancak bu alanlarda bir süredir bölge ile uyum sağlamayan, tarım ile hiçbir ilgisi olmayan bir tesis sessiz sedasız yükseliyor. Gözden ırak olan bu tesis herkesin ilgisinden adeta sır gibi saklandı. Bu tesis Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en büyük cezaevi olacak. 400 dönüm kapalı, 600 dönüm ise açık alan olmak üzere bin dönümlük bir alana yapılıyor.

Hazine adına kayıtlı olan bu alan tamamen tarım arazisidir. Atatürk’ün Yaramış Köyü civarında 5 bin dönüm arazi aldığı ve ölümünden önce hazineye devrettiği bilinmektedir. Bu arazi muhtemelen Atatürk tarafından hazineye devredilen arazidir (Cezmi Yurtsever Yayınları).


Daha Büyük Görüntüle

Arazi sulanabilir arazidir. Çiftçilerin kayaları sökerek ürettiği tarım arazilerine benzememektedir. Birinci sınıftır. Bu alanın Çevre Düzeni Planı’ndan nasıl korunduğu, tarım arazisi vasfından nasıl çıkartıldığı, ÇED raporlarının nasıl alındığı ve yapılacak yapılara nasıl ruhsat verildiği konusu, yazık ki, muğlaktır.

Bu tesisin tarım alanlarının tam ortasına bir hançer gibi saplandığı bir gerçek. Bunun yanında, bölgede üretim yapmaya çalışan çiftçiler ve çiftlikler için bilinen ya da bilinmeyen çok sayıda sorun üreteceği tahmin ediliyor. Bunlardan en basitini güvenlik sorunu oluşturuyor. Bölgeye sokulacak yabancı unsurlar, tehdit oluşturacaktır. Çevrede bulunan çiftliklerin çitleri ve güvenlik tedbirleri yoktur. Çiftçilerin evleri ile tarım makineleri evlerinin önünde ve anahtarları traktörlerinin üzerindedir.

Bizim çiftçilere önerimiz, bundan sonra güvenlik tedbirlerini sıkılaştırmalarıdır.

Soma’daki zeytin ağaçlarına tepki gösterenler, neden bin dönümlük tarım arazisinin yok edilmesine, tarım arazilerinin tam göbeğine bir hançer sokulması hakkında konuşmazlar, bir türlü anlayamıyoruz.

Yorum yapın

39 − 29 =