Ülkemizin Akdeniz Havzası’nda, daha çok da orman örtüsünün yaygın olduğu alanlarda bolca ve yabani olarak yetişir. Çalı karakteri taşır. Değişik türleri vardır. Belirli dönemlerde mor, eflatun, mavi arasında renk pigmentleri içeren çiçekler açar. Çok derinlere kök salması nedeniyle erozyon kontrolünde önemli bir görevi vardır. Ülkemizde kültürü yapılmamaktadır. Çok arsız bir form gösterir. Yağmurlu günler sonrasında çeliklerin toprağa sokulması halinde dahi bitki köklenir. Bu nedenle, özel bir bakım, gübreleme ve ilaçlama ihtiyacı yoktur.
Yemeklerde kullanım gibi dar kullanım alanlarının dışında asıl işlevi, yapraklarında uçucu yağ içermesidir.
Özellikle ormanlık alanlarda ve yaygın olarak orman taban bitki örtüsü olarak bulunduğundan, Orman Bölge Müdürlükleri’nce yapılan ihaleleri kazananlar, biberiyeyi kesme hakkını elde eder.
Kesim, orman bitki örtüsünün yoğun olduğu bölgelerde zor ve zahmetli bir iştir. Orman bölgesinde bitkinin kesilmesi, gölge alanlara taşınması, kurutulması ve dallarından ayrılması uzun uğraşlar gerektirir. Bu nedenle; bu konuda uzmanlaşmış, özellikle de Anamur Bozyazılı aileler, bu ihalelerin vazgeçilmezidirler.
Orman Müdürlükleri’nden ihaleyi kazanan aileler kesim yapacakları araziyi teslim aldıktan sonra bölgelerine çadırlarını kurarlar ve aylarca sürecek kesim işine başlarlar. Kesimde çoğu zaman budama makasları yada tahra (bir tür kesici alet) kullanılır. Makineli kesim önerilmez. Ne ile kesilirse kesilsin, uygun kesim yapılmadığı taktirde bitki kurur ve bir yıl sonrası için yapraklanma yapmaz. Bu nedenle, ihaleyi kazananların kesim sırasında bir sonraki yıl için yeniden yapraklanma oluşturacak şekilde kesim yapılmasına dikkat etmesi gerekir.
Diğer bir önemli sorun ise kesim yapan kişilerin biberiye dal ve saplarını orman arazisine bırakmalarıdır. Yüksek yanıcılığı nedeniyle araziye bırakılan dal ve saplar çok ciddi yangın tehlikesi oluşturmaktadır.
Yine konumuza dönecek olursak; kesilen biberiye dalları çadırbezi tarzı kumaşlar üzerinde ve gölgede kurutulur, çırpılarak torbalara doldurulur. Yağı çıkartılacak tesislere gönderilir.
Mersin’de birkaç ilkel distilasyon(damıtma) tesisi bulunmakla birlikte, en önemli Pazar İzmir’dir. Mersin’de hasatı yapılan biberiyeler kurutulup, nane formuna getirildikten sonra İzmirli alıcılara ulaştırılmaktadır.
Uçucu yağlar bahisli yazımızda Türkiye’nin bir uçucu yağ cenneti olduğunu, ancak bu bitkilerin gerektiği gibi değerlendirilemediğini ve ülkemizin 12 milyon dolarlık uçucu yağ ithali yaptığını belirtmiştik.
Özellikle Orman Genel Müdürlüğü yada Özel Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü’nce kiraya verilen orman arazilerinde bu bitkilerin alt örtü bitkisi yerine ana bitki olarak yetiştiricilere kiraya verilmesi ve bu bitkilerin kurutulması için fırın ve distinasyonunu yapacak tesislerin teşvik edilmesi halinde biberiye ve diğer uçucu yağ bitkileri kentimiz için önemli bir sektör yaratacaktır.
