Tarımsal Üretimde Pazar Yaratabilmek..

Herkes bilir; toprakta ekim, bakım, dikim ve yetiştirme yolu ile bitki, hayvan ve hayvan ürünleri istihsalinde bulunanlara çiftçi denir.  Çiftçinin görevi üretim faaliyeti olup, ürettiklerini pazara sunmakla görevlerini tamamlarlar. En azından bizim ülkemizde bu böyledir. Küçük ve parçalı arazi yapısı, çiftçiye üretim dışında bir faaliyet izni vermez.IMG_8631

Bundan sonraki aşamalarda ve ürünün soframıza gelmesine kadar geçecek uzun soluklu süreç de, ürünün türüne göre çok sayıda başka aktörler devreye girer ki; bunlara tüccar, pazarcı, depocu, sandıkçı, ambalajcı, işlemeci, taşıyıcı vb. meslek sahibi denir. Bunların hepsi, çiftçinin yarattığı istihsal faaliyetinden kazanç elde ederler.

Çiftçi de bunları bildiği için, ürettiği ürününü pazara sunabilecek, işleyebilecek ve satabilecek aktörlerin yoğun olduğu üretim alanlarına yönelir. Amacı, ürettiklerini bir an önce satmak ve yeniden üretime dönmektir.

Üretimden sonraki bu pazar ve istihsal hattı nasıl oluşur, kendi yöremizden örnekler vererek anlatalım.

Bölgemizde en büyük üretim faaliyeti Narenciye’dir. Çiftçimiz binlerce dönümlük arazilerde narenciye üretir. Üretimin uzun yıllara dayalı bir geçmişi olması nedeniyle, ne kadar çok üretim olursa olsun bu ürünleri hasat edecek, fabrikalara taşıyacak, işleyecek, pazara sunacak yada ihracatını yapacak yeterli ve yetenekli kadrolar bulunmaktadır. Bu sistemin doğruları yada yanlışları vardır. Doğrulara ve yanlışlara önceki yazılarımızda değinmiştik. Bu nedenle, bir kez daha değinmeyeceğiz. Ancak bu kadrolar üretilen her ürünü dalından tüketici sofralarına kadar taşıyan bir karmaşık faaliyet sistemini aksatmadan yürütürler.

Son yıllarda eksik ama doğru bir kararla bölgemizde zeytin üreticiliği teşvik edilmiş ve bu yolla binlerce dekarlık alanlara zeytin fidanları dikilmiştir. Bölgemiz dikilen fidan sayısı nazara alındığında, hızlı bir şekilde asıl üretim bölgesi olan Ege ve Marmara Bölgesi zeytinciliğini yakalama gayreti içerisine girilmiştir. Ancak tüm bunlar yapılırken, planlı bir çalışma ile üretimi yapılan zeytinlerin işleneceği yeterli salamura tesisleri ve zeytinyağı fabrikalarının kurulması için teşvik sistemi geliştirilemediği için, üretici ürününü bölgesel pazara sunmakta güçlüklerle karşılaşmakta, bilmediği pazarlara, tanımadığı tüccarlara ürününü satmak zorunda kalmaktadır.

Bölgemizde kendisine özgü üzüm çeşitleri olan önemli bir üretim bölgesidir. Ancak üretilen ürünler, pazara doğrudan sofralık olarak veya suma ve şarap fabrikalarına alkollü içki üretimi için satılmaktadır. Bölgemizde büyük rakı üreticisinin Suma fabrikası dışında üzüme katma değer yaratacak bir işleme yada şarap üretim tesisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, üzümde katma değer yaratılamadığından, sezonunda da sofralık üzüm para etmediğinden, bağlar hızla bozulmakta ve yerini narenciye üreticiliğine terk etmektedir.

IMG_8687Yine bölgemizde, susam, yer fıstığı, sumak, keçiboynuzu gibi bir kısım endüstriyel tarım ürünleri üretimi bulunmakla birlikte bu ürünlerden sadece keçiboynuzu unu ve yan ürünleri elde eden bir kısım endüstriyel işleme tesisleri bulunmaktadır. Ancak bu ürünleri işleme kapasitesinin düşük olması gibi nedeniyle, endüstriyel ürün üretimi son derece azalmıştır. Katma değer yaratılabilecek bu ürünlerin işlenebileceği tesislerin teşvik edilmesi ve doğru bir üretim planlaması ile bu tesisler için faaliyet gösteren üretim alanlarının yaratılması bölgemiz için yararlı olacaktır.

Yine bölgemiz, açık ve kapalı sebze ve yeşil bitki üretiminin en yoğun olarak üretildiği bir bölgedir. Bu tür ziraat yapanların büyük bir bölümü kiracı olduğundan, tarla ve sebze ziraatçılığı yoğun emek, ilaç-gübre, mazot gerektirdiğinden, makineli tarıma geçilemediğinden üreticinin maliyetleri yüksektir. Üretimi yapılan ürünlerin önemli bir bölümünün hallerde satışa sunulması ve kesintiler nedeniyle ürün getirisi düşük kalmaktadır. Bu ve benzeri nedenlerle, tarla ziraatçılığı ve sebze üretimi yerini bahçe ziraatına terk etmektedir.

Görüldüğü gibi, tarımsal üretim çok geniş bir iktisadi faaliyet ilgilendirmekte ve çok sayıda farklı meslek grupları tarımsal üretimde rol almaktadır. Çiftçi bu faaliyet halkasındaki ilk halkadır.. Kendisinden sonra gelen çok sayıda meslek gurubu bu faaliyetin diğer halkalarını oluşturur.

Bu nedenle, çok kapsamlı bir faaliyet alanında, “ilaç kalıntısı var, marka yaratamadık, kalite yapamadık” gibi gerekçelerle çiftçiyi suçlamak haksızlıktır. Tarımda sorun varsa, sorumlusu üretimden tüketime kadar geçen süreçte rol alanların tamamıdır.

Üretmek görevi çiftçininse, pazar yaratmak, katma değer oluşturabilmek görevi de diğer aktörlerindir. Üzülerek ifade etmeliyiz ki, bölgemizde üretim halkasında yer alan aktörlerin bir araya getirildiği, görüş ve düşüncelerine başvurulduğu, işlevsel, verimli, düşük maliyetli kolektif bir Pazar yaratma girişimi ve çabası hiçbir zaman olmamıştır.

Yorum yapın

49 − 47 =