Günah Keçisi Çiftçi

05032009_inegl_orhangazi_017Kuraklık olur, don, dolu, fırtına, hortum, sel gibi doğal felaketler olur,  bunlara bağlı rekolte kaybı yaşanır ve fiyatlar yükselir. Belirli kesimler fırsatı kaçırmaz;  “fiyat artışlarına spekülatörler sebep oluyor, tarım ürünlerinin fiyatını suni olarak yükseltiyorlar” derler.. İnanmak isteyenler de kolayca bu suçlamaya inanır.

Oysa dondan, selden, fırtınadan ürün zarar görmüştür, mal azalmıştır. Ekonominin temel kuralı burada da devreye girmiş, ürün azaldığı için değeri artmıştır. Bu durum piyasa ekonomisinin en doğal sonucudur.

Bölgemizde don oldu, yine elimiz yüreğimizde.. Yine çiftçiyi spekülatörlükle suçlayacaklar, fiyat artışlarına bizim sebep olduğumuzu iddia edecekler.

Suçlamalara cevap vermeden, savunmamızı yapmadan önce spekülatörler kimlerdir? Anlatalım..

Bir kere spekülatör sermaye sahibidir. Parası vardır. Spekülatör çiftçi sermayesi olduğu için malı hasat eder, ürününü muhafaza edecek bir depoya koyar ve ürünün fiyatının artacağı güne kadar bekler ki, para kazanabilsin.  Demek ki, çiftçinin spekülatörlük yapması için sadece sermayesinin olması yetmez. Tarlasında hasat edeceği ürünü, hasat giderlerini karşılayacak parası ve ürününü taze şekilde muhafaza edecek deposu olmalıdır. Çiftçinin tüm bunları başardığını, deposunun olduğunu  ve ürünü de deposuna koyduğunu kabul edelim. Çiftçinin deposuna koyduğu ürününü yüksek fiyatlarla değerlendirebilmesi için piyasa hareketlerinden haberi ve depoladığı malı yüksek fiyatlara satacak bilgi birikimine sahip olması gerekir ki; ürününü yüksek fiyata satsın ve para kazanabilsin.

sam_0436Şaka gibi değil mi? Ülkemiz çiftçisinin yüzde doksanlık bir bölümü, üretim giderlerini karşılayabilmek için bankadan, tarım kredi kooperatiflerinden yada komisyoncudan kredi kullanır. Ürününü satar satmaz da gider borcunu öder, cebinde tek bir kuruş kalmadan yeniden üretime başlar ve yeniden borçlanır. Bu döngü üretim yaptığı sürece aynı şekilde devam eder. Bu yüzden çiftçi de para ne gezer ki, depo sahibi olsun, spekülatörlük yapsın. Piyasa bilgisini söylemeye gerek bile yok. Bırakın piyasa bilgisini, tarımsal üretim bilgisini bile babasından öğrenmiştir. Babasından başka kimseyi tanımaz.

Bu ülkede çiftçilikten hayatını kazananların yüzde atmışının arazileri 50 dönümden küçüktür ve 50 dönümden küçük arazide üretilen ürün ile spekülatörlük olmaz. Arazisi 50 dönümden büyük olsa da, bireysel spekülatörlük olmaz.. Yine herkes bilir ki, toplumun en örgütsüz kesimi çiftçilerdir.  Fiyat artırma güdüsü ile işbirliği yapmazlarsa fiyat artışı yaratılmaz. Bunu bilirler de, bildikleri halde vururlar abalıya.. Çünkü üretim sarmalının en zayıf halkası çiftçilerdir.

Türkiye’de tarım küçük ve orta ölçekli çiftçi tarafından yapılıyor ve yoğun emek ve sermaye kullanıyor.  Çiftçiler her koşulda, her durumda üretmeye hazırlar. Ürettiği yöreye tutunma, tarıma tutunma, ürettikleri yerde yaşama arzuları sonsuz. Fedakarca ve her türlü zorluğa göğüs geriyorlar. Keyif ehli değiller. Nazsız ve sorunsuzlar. Beklentileri yüksek değil. Büyük para peşinde değiller. Dertleri çoktur ama grev yapmazlar, protesto etmezler, kızsalar da üretimden vazgeçmezler.

Bu nedenle, çiftçiye haksızlık yapmayın ve küstürmeyin onları.. Sonsuz üretme arzularını köreltmeyin. Onlar görevlerini biliyorlar ve işlerini en iyi şekilde yerine getiriyorlar. Fedakarlıklarını istismar etmek, çiftçiye kötülük etmektir.

Yorum yapın

+ 54 = 61