Özel Ağaçlandırma Başarılı mı?

AgaclandirmaÖzel ağaçlandırmanın tarihi, 09.02.2003 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği ile başlar. Bu yönetmelik ile amaçlanan, hem bozuk vasıflı orman alanları ile boş orman toprakları ve Hazine arazilerini ağaçlandırmak, hem de erezyon kontrolünü sağlamaktır. Bu yönetmelik kapsamında oluşturulacak Özel Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü işin ve projenin yürütülmesini sağlayacaktır.

Yine aynı yönetmelik kapsamında özel ağaçlandırma yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin arazilerinin ağaçlandırılması da sağlanacaktır. Devlet ormanları ile hazine arazilerinde ve kendi arazilerinde ağaçlandırma yapmak isteyenlere bu yönetmelik kapsamında kredi desteği sağlanacaktır. Tüm bunların yapılmasında tek şart hazırlanacak ağaçlandırma projesinin Özel Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü’nce onaylanması ve dikilecek türlerin Müdürlük tarafından belirlenmesidir.

Görüldüğü gibi 2003 tarihinde yayımlanan bu yönetmelik bir teşvik sistemi getirmektedir. Bu sistem ile devlet için külfetli olan bozuk vasıflı orman sahaları ile boş orman toprakları ile hazine arazilerinin özel kişiler tarafından ağaçlandırılması teşvik edilecek, bu yolla önemli oranda orman toprağı ağaçlandırılacak ya da üretime kazandırılacaktır.

Uzaktan bakınca mükemmel görünen, ancak yaklaşınca hayal olduğu anlaşılan bu projenin sayısız sorunları mevcuttur. Bir kere Özel Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü bölgesel bir planlama yapmadan, farklı bölgeler için ağaç ve ağaççık türleri belirlemeden, tüm ülke için genel bir ağaçlandırma sisteminden hareket etmiştir. Buna göre Devlet Ormanları’nda dikilecek türler asli veya odun dışı orman ürünü veren türler olup bu türler çam, sedir, göknar, ladin, meşe, akçaağaç, akasya, karaağaç, çınar, kavak, okaliptos, ıhlamur, kayın, gürgen, çeviz, kestane, antepfıstığı, menengiç, sakızağacı, harnup, kuşburnu, defne, alıç, badem, mahlep gibi orman ağaçları ile ana bitkinin altında alt bitki olarak kekik, biberiye, adaçayı, bögürtlen, kardelen gibi aromatik bitkilerdir. Uygulama sırasında görülmüştür ki; özel ağaçlandırma yapacak taliplilerin meyve vermeyen orman ağaççık türlerini dikmek gibi bir niyetleri yoktur. 10 yılda büyüyen, 20 yılda satılabilir hale gelen ve yetiştirilmesi büyük maliyetler gerektiren, hiçbir karlılığı olmayan bu ağaç türleri yetiştiriciler için hiçbir zaman cazip olmayacaktır. Orman Bakanlığı ise kendi asli görevini özel şahıslara yükleme ve orman dikme işinden kurtulma düşüncesinden uyanacaktır.

Kısa zamanda anlaşılacağı üzere; proje müracaatçıları meyveli ağaç yetiştirmek isteyecektir. Bu durum kısa bir süre sonunda üründen hasılat elde etme ve giderlerin bir kısmını karşılama gibi haklı bir istekten kaynaklanmaktadır. Ancak bunda da bir sorun bulunmaktadır. Arazi, iklim, su ve ürün planlaması yapılmadan yapılan kiralamalarda verimli olabilecek ağaç türlerini önermede problemler oluşmaktadır. Örneğin Akdeniz Bölgesi’nde, 0-400 mt. kodlarında ağaç dikmek için seçenek çok fazla değildir. Bu tür arazilerde, badem, harnup, defne, ceviz dışında önerilebilecek başka türler bulunmamaktadır. Bu tür araziler birinci sınıf zeytin arazisi olmasına rağmen, Ağaçlandırma Yönetmeliği’ndeki zeytin ibaresinin TEMA tarafından Danıştay’a açılan bir dava sonucunda iptal edilmesi üzerine bu tür arazilere zeytin dikimi de yapılamamaktadır.

Yine Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü ağaçlandırma faaliyetinin tipik bir orman ağaçlandırma faaliyeti gibi yürütülmesini istemekte, arazinin makineli ıslahına ya da teraslanmasına izin vermemektedir. Yapılacak faaliyetin bir tarım faaliyeti gibi yürütülmesi Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü yetkililerince hiç arzulanmayan bir faaliyet türüdür. Sahipli arazilerde ve yine sahipli olan Özel Orman Arazileri’nde yapılacak faaliyet de bunlardan farklı değildir. Yapılacak faaliyetin tarım faaliyeti gibi algılanması halinde proje derhal iptal edilmekte ve ödenen kredi tahsis sahibinden faizi ile birlikte geri istenilmektedir.

Bunun sonucunda 0 konumdan 1200 mt.ye kadar ulaşan pek çok yere badem ya da ceviz dikim izni verilmiş; ancak bunların çok büyük bir bölümü bölgesel ve iklimden kaynaklanan uyumsuzluk sonucunda proje başarısızlıkla sonuçlanmış, projeler iptal edilmiştir. Kredi olarak verilen paraların araziye harcanmış olması ise bu paraların dönüşünde büyük mağduriyetler yaşanmasına sebebiyet vermiştir.

Özel Ağaçlandırma Projeleri’nde tahsis sahiplerinin yaptıkları her iş ve faaliyet Orman Bakanlığı’nın iznine tabidir. Proje sahiplerine karşı büyük bir güvensizlik vardır. Bunun sonucu yapılan yol ve sulama havuzları da dahil yapılacak her iş ve faaliyet sıkı bir denetime tabidir. Bu durum ise ağaç yetiştimek gibi, hızlı hareket etmeyi gerektirir faaliyet türlerinde bir çok gecikmelere sebebiyet vermekte, sorunlar oluşturmaktadır.

Özel Ağaçlandırma Projeleri’nin başarılı olup olmadığı konusu ancak Ancak Özel Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü’nce açıklanacak istatistik bilgilerle anlaşılabilir. Kaç projeye izin verildiği, bu projelerden kaçının iptal ile sonuçlandığı, verilen kredilerin ne miktar olduğu ve bunun ne kadarlık bölümünün geri istenildiği, halen yürütülen kaç projenin olduğu açıklanırsa, kamuoyu başarıyı öğrenmiş olur.

Yorum yapın

49 − = 40