Sulama Sistemleri Can Çekişiyor

IMG_8593Çiftçi Kulüp üyeleri olarak bir günümüzü Tarsus’ta bulunan arazilerin sulanma sistemlerini araştırmaya ayırdık. Berdan Barajı’nın çıkışından başladık; ana kanalları takip ederek, arazilere giriş kanallarına kadar gittik. Çiftçilerle konuştuk, sulama görevlilerinden sorunları dinledik. Öğrendiklerimiz şunlar:

Tarsus Ovası Berdan Kanalı’ndan sulanıyor. Berdan Barajı’nın yapımına 1979 yılında başlanmış ve 1984 yılında ise tamamlanmış. Baraj sulama-elektrik amaçlı düşünülmüş. Aynı yıllarda arazi ana drenajları tamamlanmamış. Sonra da beton kaplama sulama kanalları bitirilmiş ve araziye su verilmiş. Ana kanallar beton kaplama, arazi kanalları ise kanalet sistemi ile tamamlanmış.

Arazi topoğrafik yapısının düz, açık kanalların büyük su taşıma kapasitesine sahip olması bir kısım kullanım kolaylığı getirmiş. Bu yolla Tarsus Ovası’ndaki arazilerin tamamına yakını açık kanal sistemi ile sulanmaya başlanmış.

Ancak bunlar sorunların olmadığını göstermez. Aksine, sorun çok ve büyük.

Bir kere, bu tür sulama sistemlerinde hava şartlarından kaynaklanan ve buharlaşmaya dayalı su kayıpları oldukça yüksek. Kanal bağlantı noktalarındaki kırılmalar ve kanaletlerde oluşan çatlaklardaki sızmalar da çabası. Ovaya salınan suyun ,% 40-50 randımanla araziye aktarılabildiği söyleniyor. Kanallar ve kanaletler öylesine kötü durumda ve kırık ve çatlaklar o derece büyük boyutta ki; tamirinin ekonomik olmadığını, yenisinin yapılmasının daha verimli olabileceği kullananlarca ifade ediliyor.

IMG_8636DSİ tarafından geçmiş yıllarda açılan drenajlar tamamen tıkandığı ve bunların açılması için yeterli çaba gösterilmediği için tarım arazilerinde ciddi ölçüde taban suyu problemi oluşmuş. Ağaçların yetişkin devrelerinde ya da aşırı yağışlı yıllarda köklerin su ile teması nedeniyle yılların emeği ağaçlarının kuruduğunu söylüyor çiftçi. Hala bir kısım üreticinin salma sulama sistemini tercih etmesi ise taban suyunun her geçen gün daha da yükselmesine sebep oluyormuş.

Sulama kanallarının yapımı sırasında kanal kenarlarına oluşan set üstleri geçici tarım işçilerinin ya evleri, ya da hayvan çiftlikleri haline dönüşmüş. Bu kanalların üzerinde resmen köyler oluşmuş. Bu nedenle, kirlilik de had safhada. Her türlü salınım ve atık, doğrudan sulama kanallarına veriliyor. Bu nedenle de, kanallardan temiz bir sulama sağlamak imkansız. Kirli sular damlama sistemlerinde de sorunların oluşmasına sebebiyet veriyor.

Sulama birlikleri bu suların dağıtılmasında, paralarının tahsilinde, kanalların bakım ve onarımında, drenajların yenilenmesinde ne yazık ki yetersiz kalmış. Ne su paralarını toplayabiliyorlar, ne de kanallarla ilgili bir bakım ve onarım yapabiliyorlar. Elleri kolları bağlı sadece oturuyorlar. Nitekim, sulama birliklerinin işlevsel hale gelmesi için ciddi yasal değişiklikler yapılması gerektiğini belirtiyorlar.

Suların dağıtılmasında belirli bir kıstas da yok. Sadece damlama-salma sulama veya alan hesabı gibi bir ayırım yapılmış; her iki tür sulama farklı ücretlendirmelere tabi tutulmuş. Hacim hesabı yapılmadığından, bir kısım çiftçiler ihtiyaç dışı ve fazla su kullanıyor. Bu da hem taban suyunun yükselmesine, hem de toprağın çoraklanmasına sebebiyet veriyor.

Damlama sulama yapan çiftçilerin de sorunları büyük. Kanaletlerden arazi havuzlarına aldıkları suyun damlama sistemine basılması sırasında elektrik alt yapısının yetersiz kaldığını, traktör kullandıklarını ve pahalı mazot nedeniyle üretim maliyetlerinin arttığını ifade ediyorlar.

Çiftçiler çözüm için öneride de bulunuyor;

Öncelikle mevcut sistemin onarılamayacak kadar eskidiğini ve artık basınçlı boru sistemine geçilmesinin zamanının çoktan geldiğini söylüyorlar. Bu yolla arazilerine kadar gelen suyun damlama sistemine basılması için ayrı bir enerji kullanımına gerek olmayacağını ve maliyetlerinin düşeceğini, temiz su kullanacaklarını ifade ediyorlar.

Ayrıca kendi arazilerine drenaj sistemi yaptıklarını ancak ana drenajların çalışmaması nedeniyle kendi sistemlerinin de çalışmadığını; bu nedenle, öncelikle ve hemen drenaj sisteminin baştan sona onarılmasını, ovada bulunan birikmiş suyun tahliyesini istiyorlar. Aksi halde çok sayıda yetişmiş bahçenin kuruyacağı söyleniyor.

IMG_8626Damlama-salma sulama sistemi ve alan hesaplaması yerine mutlak surette hacim hesaplamasına gidilmesi gerektiğini ifade eden çiftçiler; çiftçinin kullandığı suyun parasını kendisi ödemesi halinde, fazla su kullanmayacağını, bu sayede de su tasarrufunun sağlanacağını belirtmekteler.

Yine, basınçlı boru sisteminin suyun kirlenmesini önleyeceğini, buharlaşma ya da diğer sebeplerle oluşan su kaybının önleneceğini anlatıyorlar.

Su çok kıymetli. Yakın gelecekte tehlike var. Araziler SOS veriyor.

Söylemesi onlardan, duyurması bizden.

Yorum yapın

1 + 7 =