Bilemediğimiz Değerimiz. Sandal Ağacımız..

20160614_130732Yerli floramızda bulunup da, ne işe dahi yaradığını bilmediğimiz, tanımadığımız ve ekonomimize kazandıramadığımız çok sayıda bitki varlığımız olduğu biliniyor.

Sandal Ağacı’da bunlardan birisidir.

Ülkemizde 800 metreye kadar olan, pek çok yerde görülmekle birlikte en çok Akdeniz Havzasında ve makilerde, kızılcam ormanlarında, kurak kayalık alanlarında doğal olarak yetişir. Toprak seçiciliği yoktur. Yılbaşına doğru kırmızı meyve vermesi nedeniyle yılbaşı çiçeği olarak da kullanılır. Kök yapısı çok derinlere gider.  Odun dokusu pürüzsüz, gövde yapısı karmaşıktır. Kereste değeri yoktur. Ancak issizdir. Bu nedenle ülkemizde bolca kesilip, şöminelerde kullanılır.

Dünya da yapılmış pek çok araştırmaya göre, insan sağlığı için faydalı materyaller içerdiğimaxresdefault tespit edilmiştir. Çok kaliteli uçucu yağ ve en beğenilen, kaliteli odunsu erkek kokuları içerdiği bilinmektedir. Ancak ülkemizde Sandal Ağacı ile ilgili yapılmış, hemen hemen hiç bir çalışma yoktur.

Floramızda bolca bulunmasına rağmen bilmediğimiz ve yararlanamadığımız bu bitki aslında atalarımız tarafından çok iyi biliniyor, eski Türk yazıtlarında “Cıntan Iğaç” olarak bahsediliyor, özellikle cenaze merasimlerinde kullanılan koku, tütsü elde etmek için değerlendiriliyordu. Bu özellikleri nedeniyle Sandal Ağacı eski Türkler için her zaman önemli olmuş, kutsal olarak kabul edilmiştir. Sert yapısı nedeniyle, takunya yapımında kullanılmış, çadır direği olarak değerlendirilmiştir.

Sandal Ağacı, birden fazla gövde yapar ve dal ve gövdeleri eğridir. Gövde ve dallar kalınlaştıkça, tıpkı yılanın kabuk değiştirmesi gibi, gövde ve dal kabukları bir zar kalınlığında soyulur. İşte asıl ve değerli olan kiremit rengindeki, soyulmuş gövde zarları sandal ağacının en önemli materyalidir.

20160614_130719Gövde kabuğunun kırmızı olması, yapraklarının her zaman yeşil ve parlak olması, dallarındaki çizgisel karakterler ve hareketlilik, yarattığı görsellik ve yerden çok sayıda gövde çıkması nedeniyle önemli bir peyzaj malzemesi olmuştur.

Ayrıca dallarından ahşaptan, buhar distilasyonu yolu ile yağ elde edilir ve ince kıyılmış dalları tütsü olarak kullanılır ki; bu inanılmaz bir koku ve reha oluşturur . Ağaç yaşlandıkça yağ oranı artar, tıbbi malzeme değeri büyür.

Albenisi ve kiraza benzeyen kırmızı meyveleri ve sert gövdesi Çingeneler için göç yollarında her zaman çekici bir unsur olmuş, nerede bir sandal ağacı görseler, orada konaklamışlardır. Kırmızıyı severler, meyvesini yerlerdi.. İçeriğinde bulunan yağlardan ve kokulardan aşk iksirleri yaparlardı..

Sandal Ağacı işte budur.

 

“Bilemediğimiz Değerimiz. Sandal Ağacımız..” üzerine 3 yorum

    • Bu yazının yazılmasından sonra sandal ağacının gövde dal ve yapraklarından bir bölümünü MERSİN’de distile ettirdik. Distilasyonu yapanlar distilasyon sonucu Sandal ağacında hiç yağ çıkmadığını ve Hindistan’da bulunan Sandal Ağacı ile Türkiye’de bulunan Sandal Ağacının birbirinden farklı olduğunu, Türkiye’deki Sandal Ağacında hiç yağ bulunmadığını ifade ettiler. Ama bir kısım distilasyoncular ise Hindistan’daki ve Türkiye’deki Sandal Ağacının gövde bölümünden çok az yağ çıktığını, bu nedenle Sandal Ağacı yağının çok kıymetli olduğunu belirtiliyorlar. İlginize teşekkür ederiz.

      Yanıtla
      • İlk yorumu yazan arkadaş ve cevabı araştırıp yazan arkadaşlara teşekkür ederim. Ben de merak ediyordum, tütsü vs için kullanılan sandal ile bizim yakacak odun olarak kullandığımız ağaçlar aynı mı diye.

        Yanıtla

Yorum yapın

+ 11 = 18