Öyle ya..
Tarım; ülke nüfusunun yaşamını sürdürmesi, milli gelire ve istihdama katkısı, diğer sektörlere hammadde ve sermaye sağlaması, ihracata doğrudan ve dolaylı etkisi, biyolojik çeşitlilik ve ekolojik dengeye olan katkısı nedeniyle alternatifsiz, ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla, toplumun tüm kesimlerini de yakında ilgilendirmesi nedeniyle de vazgeçilmez bir sektördür.
O halde tarım çok önemlidir.
Tüm bu tarımsal faaliyetleri yürütenler, üretenler, yaşamı sürdürmek için toplum hizmetine sunanlar, yani alternatifsiz faaliyet türünün bireylerinin çiftçi olduğunu düşünürseniz yanılırsınız..
Çiftçi olabilmek için mutlaka, bulunduğunuz yerdeki bir ziraat odasına kayıt yaptırmanız gerekir ki; işte o zaman çiftçi sayılırsınız..
Yapılan iş böylesine önemli olunca, ürettiklerinizin de yaşamsal boyutu bulununca, kayıt olmazsanız, sizi kimse adam yerine koymayınca, ister istemez merak ederiz değil mi?
Kimdir üreticiye çiftçi sıfatı veren ziraat odaları? Kimler yönetir bu odaları? O engin vizyonları ile ne ortaya koyarlar? Çiftçinin ne
kadar yanındadırlar?
Biz anlatalım, siz değerlendirin..
14 Mayıs Çiftçiler Günü için, TZOB’de 5 Milyon’a yakın üyesi ve 766 ilçede teşkilatı bulunan, Genel Başkan üstad Şemsi Bayraktar buyurdu..
Çiftçilerimizle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Ankara’da buluşuyoruz.. Ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinler Ankara’ya akacak. TZOB tarafından düzenlenecek etkinlikte, Mustafa Ceceli ile Sevcan Orhan da konser verecek, çiftçilerimiz bir eğlenecek, bir eğlenecekler..
Kalabalığı görünce anladık ki, buyurmakla kalabalıklar toplanmıyor, yeni bir şeyler söylemezseniz, fark yaratmazsanız sizi kimse önemsemiyor.
Ama gördüğümüz bir şey var ki; üstada, teşkilatı bile size Züğürt Ağa muamelesi çekiyor. “Hani benim oyum nerede.?.” diyen o meşhur film repliği var ya.. 766 teşkilatınızın da tamamı Ankara’ya geldik diyorsa.. Sakın inanmayın onlara.. Onlar bile gelmemiş Ankara’ya..
Dememiz o ki üstad;
Siz söyleyince 10 binler Ankara’ya akmıyor, başkent’in göbeğinde, taşıma birliklerle çiftçi bayramı kutlanmıyor..
Bir gerçek var ki; çiftçinin de, çocuklarının da bir annesi var ve o özel günü onlarla kutlamak istiyor, senin davetine icabet etmiyor..
Sünnet düğünü tadında ucuz gösteriler, buram buram siyasi mesaj kokan konserler çiftçinin hiç ilgisini çekmiyor..
Artık sizden aynı şeyleri duymaktan sıkılmışlar ve temcit pilavı gibi tekrarladığınız ezber çiftçi sorunları onların hiç ilgisini çekmiyor..
Onun için üstad;
Çiftçi sizin yerinize tam saha pres yapan, sorunları bilen, dile getiren, çözüm arayan, yeni şeyler söyleyen, enerjik ve genç insanları sizin yerinizde görmek istiyor.
Bayram kutlamak için kendilerini ayağına çağıran değil, çiftçinin bulunduğu yere giden başkanlar istiyor.
Gerçek çiftçiler başkan olsun, çiftçi sırtından nemalananlar teşkilatta yer almasın istiyor.
Türk çiftçisi eski çiftçi değil. Yapısal değişiklikleri fark edecek ve ona uyum sağlayacak genç beyinlere ihtiyaç duyuyor.
Gerçekleri örten değil, haykıran, yeni şeyler söyleyen başkanlar istiyor..
Sizi üzmek istemeyiz üstad ama;
Bir gerçek var ki; uzun süren başkanlığınız boyunca değişen ve gelişen çiftçi toplumunun çok gerisinde kalmışsınız ve hiç umut vermiyorsunuz.
Bizden söylemesi..
