Çiftçi Kulüp, İlk Toplantısını İhsaniye Köyünde Yaptı..

IMG_8837Çiftçi Kulüp toplum’un en üretken ama en sessiz kesiminin sesi olmak için kurulmuştur.

Çiftçi Kulüp, çiftçinin bir araya getirebileceği, sorunlarının ifade edilebileceği, bilginin paylaşacağı bir platform oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu maksatla İlk toplantısını İhsaniye köyünde yapmış, çiftçi ile bir araya gelmiş  sorunlarını dinlemiş, onların dertlerini paylaşmıştır.

Sorunlarını dile getirmeden önce size kısaca İhsaniye Köy’ünden bahsedelim..

1913 yılında yapılan bir anlaşma ile Girit Yunanistan’a ilhak edilince, Girit’te yaşayan 120 Bin civarında Türk Ege ve Akdeniz’de muhtelif yerlere yerleştirilir. Çiftçilikle, özellikle de zeytin ve yağı üreticiliği ile uğraşan bir kısım Girit Türkü’de onların isteği üzerine Mersin’de Melemez denilen, sonradan adı  İhsaniye olarak değiştirilen bölgeye yerleştirilir. O tarihten beri de tarımla uğraşmaktadırlar.

Giritliler, uzun boylu, güzel, estetik yapılı, beyaz, parlak tenli ve uzun ömürlü insanlardır. Bununda sebebinin etsiz ve zeytinyağı ile yapılan bitkisel yemeklerden kaynaklandığını söylerler. Misafirperver ve bonkördürler.  israfı sevmezler. Sofraları tertipli ve düzenlidir. Üretkendirler…

Meyveleri özellikle de inciri ve üzüme çok düşkündürler. Radika, turpotu, şevketibostan, arapsaçı, sarmaşık, labada, hardal, ebegümeci, istifno, gelincik, sirken ve cipohonta denilen otlardan değişik yemek ve salatalar yaparlar.  Ota düşkünlüklerini fıkralara bile konu etmişlerdir. Derler ki;  Bir Giritli ile bir inek tarlaya girmiş. Tarla sahibinin oğlu babasına koşarak: “Baba! Bir inekle, bir Giritli tarla da ne yapayım?” diye sormuş. Babası da: “İneğe dokunma doyunca çıkar, Fakat Giritli hepsini toplar. Onun için sen Giritliyi çıkar” diye cevap vermiş..

Zeytinyağı ise onlar için kutsaldır.Türkiye’ye gelirken, zeytinyağını bulamayacaklarını düşündüklerinden fidanlarını da birlikte getirmişlerdir. Onlar için zeytinyağı “eritilmiş güneş” dir. Ürettikleri üzümden şarap yapmayı ve misafirlerine ikram etmeyi çok önemserler.

Gelelim Tarım ve Giritli İhsaniye Köylülerinin sorunlarına..IMG_8988

İhsaniye Köylüleri;

Zeytini çok önemsiyoruz, ama zeytin’in hasatı çok pahalı ve zahmetli.. Zeytini sattığımızda ilaç ve gübre giderleri ile hasat için yaptığımız işçilik masraflarını karşılamıyor. Bu nedenle, zeytin üreticiliği bizim için cazip olmaktan çıktı diyorlar.

Üzüm konusunda ise kafaları karışık. Tarsus Beyazı üzümünün en iyi üzüm olduğunu, üzümün hiç para etmediği zamanlarda bile bölgede bulunan suma fabrikasına sattıklarını ve parasını alabildiklerini söylüyorlar. Ama diğer çeşitlerden kendileri için en uygun olan türü hala bulamamışlar. Yeni çeşitler konusunda aydınlanmaya ihtiyaçları olduğunu ve bu konuda sağlıklı bilgi edinemediklerini ifade ediyorlar.

İhsaniye Köyü yakına birkaç yıl önce kurulan Çöp Boşaltma Tesisinden sonra üzümlerine bir tür sinek’in musallat olduğunu ve aşırı  ilaçlama masrafı yaptıklarını ve pahalı olan bu ilaçlar nedeniyle üzümden de para kazanmadıklarını belirtiyorlar.

Bölgeleri, Tarsus Beyazı Üzümü ile Sarı Uİak Zeytin’in ana vatanı. Ama yakın zamanda kredi ile oluşturdukları bir sulama havuzuna güvenerek, narenciye türleri, sert çekirdekli meyve üretmek isteyenler var. Ancak tereddütleri de var.

Aromatik bitkiler, özellikle de bölgelerinde bolca yetişen biberiye yetiştiriciliği konusuna ilgi duyuyorlar. Ancak bu ürünün pazarlanması ve özellikle distilasyonu konusunda hiçbir bilgiye sahip değiller. Kendilerine yeterli eğitim verilirse, çok iyi bir aromatik bitki üretim bölgesi yaratabileceklerini söylüyorlar.

Bizler tarımdan para kazanmıyoruz. Evlerimizdeki emeklilerde olmasa, bizlerin hayatını idamesi imkansızdır diyorlar.

Bizden iletmesi..

Yorum yapın

39 − 33 =