Kalkınma Projesi ile kalkınamadılar. Battılar..

Bir gerçek var ki; orman köylüsü her zaman ülke genelinde toplumun en düşük gelirine sahip kesim olmuş, siyaset ise orman köylüsünün makus talihine son verebilmek için o bildik projelerden başka bir proje ortaya koyamamış.

Nedir o bildik projeler?

Hiçbir zaman işlemeyeceği bilinen kooperatifleşme girişimleri, geri dönmeyeceği bilinmesine rağmen ısrarla verilen krediler ve kullandırılan fonlar. Bir de orman köylüsüne yasalar gereğince tahsis edilen bir kısım haklar…

Aslında 1980 yılından sonra başlayan ve hızla gelişen, ülkenin liberalleştirme politikalarından sonra orman köylüsü tamamen unutulsa da; kamuoyu baskıları, artan yoksulluğun duyulmaması imkansız çığlıkları nedeniyle orman köylüsü geç de olsa fark edilir.  Bunun sonucu olarak da 2012 yılında bir yönetmelik yayımlanır. “Orman Köylüsünün  Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik” gibi afilli bir adla yayımlanan bu yönetmelikte de aslında ortaya konulan bir yenilik yoktur.

İlk bakışta isminden tamamen orman köylüsünü kalkındırmak gibi bir amaç taşıdığı düşünülse de; aslında gerçek amacın  ormanı ve orman varlığını korumak olduğu,  yönetmelikte orman köylüsüne bir orman zararlısı gözü ile bakıldığı hemen fark edilir.

Kısacası, bu yönetmelikte de yeni bir şey yoktu ve yönetmelikten, ormanı korumanın tek yolunun; orman köylüsünü kooperatifleştirmek, kooperatifleri uygun kredi kullandırmak, hibelerden yararlandırmak ya da yoksul olduğunu ispat eden  orman köylüsüne geri dönüşümlü ucuz kredi vermek olduğu  hemen anlaşılıyordu.

Aslında unutulan ya da bilindiği halde göz ardı edilen bir gerçek vardı ki, orman köylüsü ömründe para görmemişti. İşletmecilikle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ne parayı kontrol edecek bilgisi ve birikimi, ne de kooperatifleri yönetecek işletme tecrübeleri vardı.

Bunlar hiç düşünülmedi.  Hiç gecikmeden yönetmelikten yararlanacak köyler tespit edildi. Köy girişlerine dev ORKÖY tabelaları  asıldı. Kooperatifler kuruldu. Köyün  uyanıkları kooperatife üye oldu. “Sesi en çok çıkan” Başkan, “ilkokul mezunu amcasının oğlu” ise Kooperatif Müdürü olarak atandı; her bir kooperatif yöneticisine yüklü maaş bağlandı.

Alınacak makine ve teçhizat, ziraat bankasından alınan proje karşılığı kredi ile karşılanacak olunca; makinenin kalitesi, fiyatının ucuzluğu aranmadı. Ne de olsa, el parasını kullanmak kolaydı. Ucuz-pahalı, kaliteli-kalitesiz alınan makineler uyduruk binalara kuruldu. Araçlar alındı ve şartel’in düğmesine basıldı.

Sonra birdenbire fark edildi ki, orman köylüsü bu tesisi işletecek ürünü üretmiyor. Orman köylüsü, ormanın doğal florasında olan ürünü de toplayıp getirmiyor. Bunların tamamı olsa bile ürünleri satın alacak, işletme giderlerini karşılayacak kooperatif öz sermayesi ile bu işleri yürütmeye ehil kadrolar, kooperatif yöneticilerine ödenecek yüklü karlar yok.

Sonuç; Sıkıntılı günler, işlemeyen tesisler, ödenmeyen krediler, dev enerji ve personel borçları. İflas, haraç mezat satılan makineler ve geri dönmeyen krediler.

ORKÖY Projesi iddialı ya… Sadece kooperatifler kurulmaz, kooperatif yolu ile kalkındırma yeterli olmaz. Bireysel krediler de verilecektir. Tek şart muhtardan alınacak yoksulluk belgesidir.  Yoksulluk belgeleri temin edilir, kredi konusu faaliyet alanları tespit edilir.  Kredilerin içinde neler yoktur ki; damı akana çatı, orman odunu kullanmama sözü verene yenilenebilir enerji tesis kredisi verilir. Ayrıca arıcılıktan, meyveciliğe, turizm faaliyetinden, ipek böceği üreticiliğine, termal tesis işletmeciliğinden, aromatik bitki üretimine kadar onlarca faaliyet dalı için krediler sular seller gibi dağıtılır.

Bireysel kredilerde de faaliyetler kooperatifçilikten farklı olmaz. Hiçbir işletmecilik bilgi ve tecrübesi olmayan, parayı hayatının herhangi bir döneminde görmemiş olan orman köylüsü, bu işte de başarılı olmaz. Gerçek anlamda hiçbir üretim faaliyeti gerçekleşmez. Kooperatiflerdeki  aynı ve kaçınılmaz son bireysel kredi kullananların da başına gelir.  Krediler ödenmez hale gelir.

Orman Köylüsünün Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik; kredinin nasıl verileceğini düzenlediği gibi, ödenmeyen kredinin nasıl tahsil edileceğine dair hükümleri de düzenler. Nihayet kredisini ödemeyen orman köylüsü için kaçınılmaz sona gelinmiştir.  Önceleri cebinde tek kuruş olmayan, ama devletin sayesinde kendisini işletmeci zanneden parasız orman köylüsü; devletin kalkındırma projesi ile gırtlağına kadar borçlu  orman köylüsü haline gelmiştir.

Sonuç kooperatifler için de değişmez. Aleyhine icra takipleri başlamış, çeşitli nedenlerle fesih olan köylü kooperatifleri ihya edilmiş, borç kooperatif ortaklarına yöneltilmiş ve kooperatifin milyonlarca lirayı bulan borcunun tamamı artık orman köylüsünün borcu olmuştur.

Orman teşkilatının avukatları tahsilat için icra memurları ile köye gittiklerinde unutulmayan ve belleklere kazınan şu sözcükler orman köylüsünün dudaklarından dökülür.

“Devletimiz köyümüze geldi.  G… nde donu olmayanlara kredi vereceğiz dedi. Biz de muhatara gittik. G…müzde don olmadığına dair yazı aldık, devletimize verdik, bize kredi verdiler. G…..müzde don olmadığını bilen devletimiz, şimdi neyimizi almak için gelmiş anlamadık.”

Yorum yapın

40 + = 41