Bazı şeyler var ki; onu anlamak da, anlatmak da mümkün değildir. Sorunu kafanızda bir türlü bir yerlere oturtamazsınız.. Sonra içinizi bir sıkıntı basar ve her şeyi boş verirsiniz rahatlamak için. Tıpkı Mersin gibi..
İnanılmaz bir coğrafya, bereketli topraklar, tarifsiz güzellikler, üretken insanlar, güneş, deniz, toprak, tarih.. Kısaca her şey..
Her şey var ama, galiba önemli de bir sorun var. Yaratıcı bir yoksunluk sorunu.
Bu kent kendisini parlatacak, cilalayacak, değerlerini ortaya çıkartacak, projeler üretecek, yol gösterecek, rehberlik edecek yönetici kadroları bulmakta zorluk çekiyor. Bunca kıymetinin arasında birisini çekip çıkartamıyor. Bu nedenle, öksüz kalıyor bu değerler.
Kısaca özetleyelim Mersin’i..
Bu kent, 460 Bin hektarlık alanda Tarım Yapıyor. Hem de çok geniş bir yelpaze de.. Organize Sanayi Alanlarında ve diğer bölgelerde çok sayıda tarım ve tarıma dayalı sanayi tesislerinde bu ürünler işleniyor. Onbinlerce araçlık Tır filoları ile dünyanın her yerine Gıda ve Tarım Ürünleri ile diğer ürünler taşınıyor. Aynı zamanda kuru gıda ve bakliyatın, madenciliğin ve petrolün Ticaret Merkezidir Mersin..
Bilenler bilir ki; üretilen ürünlerin işlenmesi, depolanması ve tüketim alanlarına taşınması bir koordinasyon gerektirir. Üretilenlerin, işleme alanlarına ve tüketim sahalarına taşınması sırasında ortaya konulacak uyum, ürünün tazeliğini korumayı, maliyetlerini düşürmeyi, zamandan tasarruf sağlamayı amaçlar.
İşte tüm bunlar Lojistik faaliyetin konusunu oluşturur. Bu nedenle, lojistik faaliyeti sadece taşıma olarak algılamak doğru değildir. Üretim, işleme, depolama ve taşıma faaliyetinin bir bütünüdür Lojistik..
Mersin’in üretim ve ticaret hayatı bu denli canlı olunca, ancak bu faaliyetlerdeki koordinasyonsuzluk artık kent için tahammül edilemez bir hal alınca, yüksek tepelerden birileri bu kente, bu kentin dinamiklerine sormadan, uygulanamaz projeler geliştirmeye başladı. Lojistik alanlar yaratacak, köyler oluşturacaklarmış.
Bir kere kentin iktisadi faaliyetine yön verecek, istihdam yaratacak, kenti uçuracak projeler vizyon sahibi belediyeler tarafından hazırlanır. Hazırlanan bu projeler bir plan dahilinde uygulamaya konulur. Kentte plan yapma görevi ise sadece ama sadece belediyelerindir.
Belediyeler eğer bir lojistik alan yaratmak istiyorsa; bu alanların kent kültürü ve estetiği ile uyumlu olmasına dikkat etmelidir. Bu alanlar kentin ne çok yakınında, ne de çok uzağında olmalı, yararlanacakların her türlü ofis ve sosyal ihtiyaçları tasarlanmalıdır. Ticari faaliyetin bu alanlara kaydırılması için her türlü özendirici çözümler bulunmalıdır.
Ama hepsinden önemlisi belediyeler kentlisine, insanına güvenmelidir. Doğru dürüst planlar yapan, alt yapıyı tamamlayan belediyeler, doğru dürüst üst yapıyı insanından beklemelidir.
