Sosyologlar Tarlaya..

Bilindiği gibi sosyoloji, gruplar ve kurum­lar üzerinde araştırma yapan bir bilimdir. Araştırma konusu kısaca toplumdur. Sosyoloji toplumsal gerçekler hakkında bilgi edinirken psikoloji, tarih, ekonomi, hukuk gibi sosyal bilimlerden de yararlanır. Toplumsal sorunlara çözüm bulabilmek adına sosyoloji önemli bir bilim dalı kabul edilir.

Ülkemizde de büyük emek ve masraflarla pek çok üniversitede sosyolog yetiştirilmektedir. Gruplar, bireyler ve kurumların sorunlu olan ilişkilerini tespit etmek ve çözüm önermek yerine, bu kişilerin büyük bir bölümü yetiştirildikleri alanlardan çok daha farklı alanlarda istihdam edilir. Kısaca alınan onca eğitim ve araştırma potansiyeli ziyan edilir… Ancak şimdilik, bu konunun üzerine örtelim ve dönelim yine çiftçiye…

Çiftçi de toplumsal bir gruptur. Üretmek gibi bir görevi vardır. Kendisini toplumun diğer grupları için gıda üretmek bakımından sorumlu hisseder. Tüm bunları yaparkende toprağından ürettiklerine, ailesinden diğer çiftçilere, mal sattığı kişilere kadar olan uzun bir süreç onun üretim modelini oluşturur.

Tüm bunları biliriz de, çiftçi nasıl arazi edinir? Üreteceklerini tercih etmesinde kimler, nasıl etkili olur? Üretim aşamasında onun için kalite mi yoksa para mı önemlidir? Nasıl evlenir? Kaç çocuğu vardır? Çocuklarının hangi mesleği tercih etmesini ister? Eşini ve çocuklarını lokantaya götürür mü? Tiyatroya gitmiş midir? Bilgiyi nasıl edinir? İnsan ilişkileri nasıldır? Doğa şartları kendisini nasıl etkiler? Siyasi görüşü nasıldır? Yılda kaç kitap okur? Dindar mıdır? Kentte mi yahut köyde mi yaşamak ister? Boş zamanlarını nasıl değerlendirir? Spor yapar mı? Gazete okur mu? Yurt dışına çıkmış mıdır? Kredi kartı kullanır mı? Eğitim seviyesi nedir? Anne-baba-kardeş ilişkileri nasıldır? Diğer çiftçilerle işbirliği yapar mı? Çiftçiler arasında bilgi alışverişi olur mu? Ürettiklerini ne yolla pazara sunar? Parasını tahsil edebilir mi? Sesini duyurabilir mi? Parasını nasıl değerlendirir? Bölgesel farklar çiftçinin yaşam biçimini değiştirir mi? Hayatından memnun mudur? Bunları bilmeyiz.

  Oysa, bu hususlar oldukça önem taşır; bunları bilmek toplumda üretim görevi üstlenmiş önemli bir sosyal grubun üretim modelini oluşturmasında etkili olacak, sorunlar tespit edilecek ve sorunlara çözüm üretilebilecektir.

Çiftçi yedi iklim dört mevsim üretiyor. Ama kafası karışık. Kendisi çok çalışıyor ama kentlinin gözü doymuyor. Ya bir gün kendi tarım arazisi de elinden alırlarsa? Yedi milyarlık sınıra dayanmış insanoğlu doyum sınırına gelir mi? Küresel ısınma, iklim değişiklikleri kendisini nasıl etkileyecek? Ya bir gün su biterse? Çiftçi, hep bunları düşünüyor. Bu konu da burada kalsın..

Dönelim yine bolca emek ve para harcayarak yetiştirdiğimiz, ancak hiçbir zaman gerçek işlerinde değerlendiremediğimiz sosyologlarımıza…

Bakın, tarımsal üretim kocaman bir alan ve ilgi bekliyor. Ziraat mühendislerini bir türlü indiremedik tarlaya, bahçeye; bari sosyologları indirelim. Araştırsınlar çiftçiyi, çiftçinin yaşantısını, ailesini, düşündüklerini, ürettiklerini…

Belki bu vasıtayla yeni bir model, yeni bir üretim tarzı oluşturmak, çiftçi için sorunlarına çözüm üretebilmek mümkün olabilecektir.

Yorum yapın

49 − 42 =