Tarım Bakanlığının genç kadroları patlamaya hazır volkan gibiler

Onca savaştan çıkmış, eğitimli kadrolarını kaybetmiş yoksul cumhuriyet’in temel misyonu, ülke kalkınmasında görev alacak, üretici, verimli, etkin ve kaliteli insan gücünü yetiştirebilmektir.

Ülkede ciddi anlamda eğitim verecek kurum bulunmadığına göre, bu hizmet ecnebi memleketlerden alınmalıdır. Atatürk’ün talimatları ile ilk hazırlıklar başlar. 1029 yılında “1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebeler Hakkında Kanun” yürürlüğe girer. Her türlü masrafları devlet tarafından karşılanan pek çok öğrenci bu kanundan yararlanarak, ileri derecede eğitim alırlar ve yurt dışı eğitim sonrasında dönüşlerinde ilgili kurumlarında göreve başlarlar.  Türkiye’nin geleceğini şekillendirirler.

O yıllar Türkiye’si köylü bir toplumdur. Yoksulluğu yenmenin tek yolu köylüyü toprağa ve suya kavuşturmak, modern tarım tekniklerini öğretmektir.  Bu nedenle, 1416 Sayılı Kanundan yararlandırılarak yurt dışına gönderilen çocukların tamamına yakını ülkesine dönerek, bataklıkların kurutulmasından, su kontrolüne, toprak ıslahına, çiftlik yönetiminden, sebze ve meyve ıslahına kadar pek çok alanda görevler alırlar, tarımsal üretime katkıda bulunurlar ve çok da başarılı olurlar.

Cumhuriyet onca yoksulluğa rağmen, eğitimli kadrolar yetiştirmenin yanında 1925 yılında Islah-ı Buzr(Eskişehir Tohum İstasyonu), 1934 yılında, (sonraki yıllarda BATEM adını alacak) “Sıcak İklim Nebatları İstasyonu”nu,  1954 yılında   TAGEM, 1984 yılında ise TİGEM  kurulur. Bu dönemlerde pek çok başarılı işlere imzalar atılır.

Ancak sonraki yıllar Tarım Bakanlığı için zorlu yıllardır. Siyasetin yoğun baskısı, vizyonlu, proje üretecek yönetici kadroların atanamaması gibi nedenlerle bakanlık durağan bir döneme girer. Bakanlık bünyesinde bu durağan yapıyı kırmak ve yeniden eski parlak günlerine döndürmek için çalışma yürüten çok değerli bürokratlar bulunmasına rağmen, o hantal yapının köhne anlayışını değiştirmek mümkün olmaz. İşler ağır aksak da olsa sürdürülür.

Aslında sonraki yıllar tarım’ın büyük bir ivme kazandığı yıllar olmuştur. Teknolojinin gelişmesi, tarım tekniklerinin ilerlemesi gibi sayısız nedenlerle tarım önemli bir üretim ekonomisi halini almıştır. Fakat, arkası arkasına gelen çok sayıda stratejik plan çalışmalarına ve gösterişli hedef projeksiyonlara rağmen  tarımda sorunlar büyüyerek devam eder. Çiftçiyi mutlu etmek bir türlü mümkün olmaz. Son yıllarda tarım’a eğitimli gruplarında girmesi, yatırımların büyümesi ve bilgiye duyulan ihtiyaç, çözümlenemeyen sorunlar, sızlanmalara hatta yüksek sesli şikayetlere de neden olur.

Tüm bu şikayet ve sızlanmalar karşılık bulmak zorundadır. Tarım Bakanlığının değerli bürokratları bir şeyler yapmak gerektiğini hissedeler. Esasında Tarım Bakanlığı bünyesinde kaliteli ve dünya ile rekabet edebilecek kalitede insan yetiştirilemezse sorunlar daha da büyüyecektir.  Bu baskıların sonucu ilk ışık TAGEM’de yakılır.

Son yıllarda tarımda, akıllı teknolojiler ve moleküler markör teknikleri ve ileri bilgi gerektirir ıslah metodları çok önemli hale gelmiştir. Bilgilerini bilgisayar teknolojileri ile birleştiren, aynı zamanda yurt dışında partnerler edinebilecek, ufuklu yeni bir kadrolara ihtiyaç vardır. Eğitimli, bilgili ziraat mühendislerinden oluşturulacak bu kadrolar Avrupa’da ileri düzey eğitim almalıdır.

İlk akla gelen o yoksul cumhuriyet’in 1929 yılında çıkarttığı “1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebeler Hakkında Kanun”dur.  Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan  protokol ile ilk etapta 80 öğrencinin eğitimden geçirilmesi karar altına alınır. YLSY sınavları sonucu seçilen çok nitelikli 80 öğrenci 1 yıl süreli dil eğitiminden geçirdikten sonra yurt dışına gönderilir.

Bu genç kadro aldıkları eğitimin niteliğine göre iki yada üç yıl boyunca  akıllı tarım teknolojileri, moleküler markörler teknikleri, ıslah ve tohum üretim teknolojileri, süs bitkileri yetiştiriciliği ve yeni teknolojilerin bu alanda kullanılması, balık hastalıkları, aşı ve balıkçılık yönetimi, muhtelif bitki ve hayvan hastalıkları eğitimi, tarım işletmeleri, tarım makineleri, su kalitesi ve oşinografi, iklim değişikliği, mera ıslahı-amenajman, çeşitli sebze meyve ve hayvan ıslahı gibi ileri teknoloji gerektiren alanlarda lisans eğitimi alarak ülkeye dönerler, Tarım Bakanlığının muhtelif birimlerinde görevlerine başlarlar.

Ancak bir sorun vardır. Bakanlık bünyesinde görevlendirilen ileri ve iyi eğitim almış bu genç kadronun bilgisinden yararlanmakta bir isteksizlik vardır. Kendilerine görev verilmemekte yada görev verilse bile yardımcı personel temininde sorunlar yaşanmaktadır. Ama asıl  önemli sorun TAGEM tarafından araştırma yapma yetkisi verilmiş, sektörel ihtiyaç doğrultusunda kaynakların verimli kullanılması ve uygulamada birliğin sağlanması ve etkin bir araştırma yönetim sisteminin hazırlanması amacıyla yürürlüğe konulmuş “Tarımsal Araştırma Yönetimi Yönergesi’ndedir.

Yönerge de 2020 yılında yapılan bir değişiklikle araştırma ve proje hazırlama görevi alacak kişilerin “doktora” seviyesinde olması hüküm altına alınmıştır. Bu durum yüksek lisansını tamamlamış, ama doktorasını tamamlayamamış bu gençlere araştırma ve proje hazırlama görevi verilmemesi anlamını taşımaktadır. Bu durumda araştırma ve proje hazırlama görevi alamayan, çok iyi derecede yabancı dil bilen, yüksek lisans eğitimini tamamlamış, tarım ve teknolojileri konularında çok iyi eğitimler almış, uluslararası düzeyde ilişkiler kurabilecek çok sayıda donanımlı genç bir anda işlevsiz hale getirilmiş. İnanılır gibi değildir ama, bakanlık anlamsız bir düzenleme ile elindeki kıymetlerden yararlanmamak için ne gerekiyorsa onu yapmıştır.

Bu kadroların bir kısmı ile görüştük.

Gördük ki o kadrolar, patlamaya hazır bir volkan gibiler. Şimdilik üzerlerine hortumla su sıkıp, soğutmaya çalışıyorlar, ama patlayacaklar.  Edindikleri bilgi ve vizyon onlarda kalmayacak. Bu ülkenin hizmetine sunacaklar. Büyük başarılara imza atacaklar.

Gördüklerimizi ve öğrendiklerimizi hayata geçirmeliyiz. Borcumuz var bu ülkeye. Bu borç bizde kalmamalı, ödemeliyiz diyorlar..

“Tarım Bakanlığının genç kadroları patlamaya hazır volkan gibiler” üzerine bir yorum

  1. Şener var un var tag var yapscak adamda var ama yaptirmiyorlar.Anladigim.Dogru.Ayrica bu uzmanlarla uretici arasinda bag yok

    Yanıtla

Yorum yapın

62 − = 52