Search
Close this search box.

Zengin lavanta ile yoksul biberiye

Ülkemiz, tıbbi ve aromatik bitkiler cennetidir. Büyük bir flora zenginliği vardır. Türkiye florasında kimine göre 167, kimine göre 200 ana familya varken, bu familyalara ait 11.000 ila 15.000 arasında bitki taksonu bulunmaktadır. Endemik bitkilerin büyük bir bölümü ise tıbbi ve aromatik değer taşımaktadır. Tıbbi ve aromatik bitki türleri arasında ise en önemlileri  ticari değeri olan lavanta ve biberiyedir.

Lavanta ile biberiye aynı familyadan gelmektedir. Aslında lavanta ile biberiyenin sürdürdüğü yaşam, aynı anne babadan doğup da, birisi zengin, diğeri fakir aileye evlatlık verilmiş çocukların yaşamı gibidir. Zengin aileye evlat verilen lavanta kendisini soylu, süslü, zengin, gösterişli ve her türlü imkanın bol olduğu bir yaşamın içinde bulmuştur. Oysa yoksul aileye evlat verilen biberiye, sağlam, dayanıklı, verimli ve her türlü güçlükle baş etmeyi bilmesi gereken bir hayatı sürdürmek zorunda kalmıştır.

Zengin ailede yetişen çocukların iyi eğitim imkanları bulmaları, lüks ve pahalı kıyafetleri ile gösterişli görünebildikleri gibi, lavantada  eğitimli, ehil eller vasıtasıyla klasik ıslah yöntemleri kullanılarak drog verimi ve kalitesi  yüksek, biyotik ve abiyotik stres faktörlerine dayanıklı, gösterişli türler elde edilmiştir. Şu anda ekimi dikimi yapılan türlerin tamamı kültüre alınmış, ıslahı tamamlanmış türlerdir.

Oysa biberiye öyle değildir. Şu ana kadar ıslah yöntemleri ile elde edilmiş bir üstün türü yoktur. Ona gösteriş katacak, fotojenik özellikler taşıyan görsel çiçeklenme elde edilememiştir. Ama tıpkı yoksul ailede yetişen çocukların ana babasından aldığı hayat dersleri gibi, köylüler tarafından yapılan basit seleksiyon çalışmaları ile daha iyi türler geliştirilmiştir. Şu anda doğada birbirinden farklı birkaç türü bulunmaktadır.

Lavantanın kültüre alınmış tür özelliği taşıması nedeniyle fidancılar tarafından geliştirilmiş hibrit türlerle dikimi yapılır, bakım tekniğine uygun yöntemlerle ürün büyütülür.  Çiftçi tarafından yapılan diğer zirai faaliyetler gibi, lavanta üretimi de  ilaçlama, gübreleme, sulama ve ot mücadelesi gerektirir.

Biberiye ise, tohumlar vasıtasıyla kendiliğinden veya çelikleme dikim yöntemi ile doğal florada kendiliğinden yetişir. Zirai faaliyet çerçevesinde üreticilik yapılsa bile zirai bakım gerektirmez, sıfır rakım ile binbeşyüz rakım aralığında her yerde rastlamak mümkündür. Doğa şartlarından az etkilendiği için müthiş dayanıklıdır. Para harcatmadan kazandırması ile ünlüdür.

Lavanta çiçeklenme döneminde müthiş bir görsel şölen sunar.  Yetişme alanlarına turistik geziler düzenlenir, fotoğrafları çekilir ve ülkenin en önemli dergilerinde boy boy fotoğrafları yayınlanır, kendisine övgüler dizilir.  O müthiş çiçeklerden elde edilen aromatik sıvı, Fransa’nın en önemli laboratuarlarında en pahalı parfüm haline gelir. Milyonlarca kadının vazgeçilmez kokusu olurlar.

Biberiye öyle mi? Doğada dağınık halde bulunduğu, çiçekleri çok gösterişli olmadığı için onun fotoğrafları çekilmez.. Ama müthiş bir yağ zenginliği vardır. Lavantaya göre, birim metrekareden elde edilen yağ oranı daha yüksektir. Bitkinin hacmi büyüktür. Lavanta kadar popüler olmasa da, özellikle derin nemlendirme ve yenileme özelliği nedeniyle bir çok kremin ve dezenfektan ürünün temel maddesidir.

Aslında avrupa’nın en önemli lavanta üreticileri arıcılardır. Arıcılar lavantanın eşsiz aromasından bal elde etmek için lavanta yetiştirirler. Onlar için arıcılık ana, lavanta yan faaliyettir. Oysa bizde lavanta-arı ilişkisi bilinmeden lavanta üretimi teşvik edildiğinden, lavanta yanında arıcılık yapılmadığından karlar kifayetsiz, üretim yetersizdir.

Biberiyenin baharat olma özelliği vardır. İsterseniz yağını alır, isterseniz baharat olarak değerlendirirsiniz, dilerseniz arıcılık da yapabilirsiniz. Avrupa mutfağının vazgeçilmezi olması nedeniyle baharat olarak kullanılma eğilimi daha yaygındır. Lavantaya göre kullanım alanları daha geniştir.

Kabul etmek gerekir ki; Lavantanın o süslü görüntüsü sadece bizi değil dünyayı da etkilemiştir. Avrupa’nın bir çok ülkesinde ve özellikle Bulgaristan’da verilen teşvikler üreticiyi etkilemiş ve büyük dikim sahalarına ulaşılmıştır. Bu nedenle, bol üretim nedeniyle dünyada lavanta yağı fiyatları düşerken, doğal hayat sürdürmeyi başaran ve teşvik mağduru biberiye, özellikle dezenfektan ürünlerde cildi yumuşatması ve koruması gibi özelliği nedeniyle adeta talep patlaması yaşamıştır.

Lavanta ile ilgili dünyayı etkileyen görsel şölen ne yazık ki, bizde tarıma yön veren iradeyi de etkilemiş, kırsal kalkınma, orman köylüsüne destek ve girişimci destek projelerinde hep teşvikler lavantaya verilmiş, biberiye adeta yok sayılmıştır. Üretim faaliyetine destek olunmadığı gibi, özellikle orman arazilerinde bilinçsiz kişilere yaptırılan hasat nedeniyle, biberiye sahaları büyük zararlar görmüştür.

Sonuç;

Biberiye var olan zahmetsiz zenginliğimizdir. Lavanta ise masraflı misafirimizdir.

“Zengin lavanta ile yoksul biberiye” üzerine 4 yorum

  1. tarımda neremiz düzgünki biberiyemiz eğri olsun,29 yıllık bir ziraatçı olarak,hayvan sahibi olarak,çiftçi olarak ve arıcı olarak diyorum ki çok eksiğimiz var tarım ve hayvancılıkta hemde çok

    Yanıtla
  2. Distilasyon makine imalatçısı olarak çok doğru bir tespitte bulunmuş sunuz, öncelikle size teşekkür ediyorum. Bizleri makine almak için arayanları biberiye, altinotu ve adaçayı dikimine teşvik ediyorum, lavantayi kesinlikle önermiyorum.

    Yanıtla
  3. O biberiye ki yarattigi mucizelerle Macaristan Kralicelerine Macar Suyu adiyla hem parfum hem kozmetik olmus , hala bu formulle hazirlanan urunler hanimlarin hizmetine sunulmusken onun arka planda kalmasina bilenlerin gonlu razi olmaz.Yorgun bir gunun ardindan soyle bir koklamaniz bile sizi bir anda canlandirir.
    Mutfaktaki yerinden bahsetmiyorum bile.
    Lutfen sadece dis guzellige degil ic guzellige de bakalim.
    Aromaterapi ve dogal bakim urunlerine talebin ve bilincin ulkemizde de gittikce arrtigi gercegini dikkate alarak urun cesitliliginin tesvik edilmesi gerekiyor. Sadece ihracati bakimindan da degil ; ozellikle ic pazarin artan talebini karsilamak uzere ithal edilen milyonlarca dolarlik dogal urunun yerine bir cennet olan ulkemiz topraklarindan bize sunulacak urunleri kullanmamizin saglayacagi ekonomi bakimindan da onemli.

    Yanıtla

Yorum yapın

+ 31 = 37